Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2010 Cumartesi

AŞK




Romanın ismi aşk ama...

Aşk bu değil bu olsa olsa bir pazarlama hilesi, bir takiye olabilir...

Yok yok aşk bu değil, olan buysa olması gereken bu değil. Mevla’nın aşkıyla aynı kefeye konulan yannda aşk diye ikram edilecek şey bu değil.

Aşk maymundan esinlenip birini bırakmadan öbürüne geçmek değildir.
Aşk korkaklıklar içinde susarak doğuran bir duygu değildir.
Sevda bitse veya hiç başlamamış dahi olsa biten evlilikler sonlandırılmalı bitirebilme ahlak ve erdemini gösterebilmeli kitaplara konu olan aşk aşık.

Birine bağlı olan özgür olup başkasına bağlanamaz.

Yoksa Elif hanım aldatmayı bedenlerden ibaret mi sanıyor... aşkı temize çıkarıyor..
Olmamış elif hanım..

Günümüzde olan aşk bu olabilir, yaşanan yaşlanan aşk bu olabilir....

Mevlana ile aynı eksende devam eden romandaki aşk bu olmamalıydı. Tarihsel roman tarzındaki kurallarla süslenen aşkı kirletmemeliydi.

Herkes Mevlana’nın sevemesini seviyor ama Mevlana olup Allah’ı sevmek lazım...

2 Ağustos 2009 Pazar

ASK




Kitap adi : Ask

Yazar : Elif Safak



Elif Safak bu kitabinda bir yandan Mevlana ve Sems’in dostlugunu, ilahi aski anlatirken, bir taraftan da Ella ve Aziz Z. Zahara arasinda mail yoluyla baslayip gelisen aski anlatiyor. Kitabi okurken kimi zaman 1200 lu yillarda oluyorsunuz, kimi zaman da 2000li yillarda...


http://www.duranozen.com/derleme.html adresinden de bulabileceginiz Sems’in 40 kurali kitabin icine cok guzel yerlestirilmis.


Kitap icerisinde Sems birbirinden guzel oykuler anlatiyor, bunlardan birisi;

"Hazreti Musa bir gün bir başına dağları dolanırken,uzaktan yoksul ve yanlız bir çoban görmüş.Çoban dizüstü çökmüş,ellerini semaya açıp dua etmekteymiş.Bu durum Musa''nın çok hoşuna gitmiş ama yaklaşım da çobanın duasını duyunca afallamış.
*Kurban olduğum Allah'ım.Seni ne kadar severim,bir bilsen.Ne istersen yaparım,yeter ki Sen iste.Sürüdeki en yağlı koyunu kes desen,gözümü kırpmadan keserim Senin için .Koyun kavurması güzeldir Allah''ım kuyruk yağını da alır pilavına katarsın,tadından yenmez olur.*
Musa duaya kulak kabartarak çobana yaklaşır.
"Yeter kiSen dinle,ayaklarını yıkarım.Kulaklarını temizler,bitlerini ayıklarım.Ne kadar çok severim ben Seni.Sana çok hayranım!"
Duydukları karşısında Musa öfkenden küplere binmiş.Bağıra çağıra kesmiş çobanın duasını: "Sus,seni cahil adam! Ne yaptığını sanırsın.Allah hiç pilav yer mi? Allah''ınayakları var mı ki yıkayasın? Böyle dua mı olurmuş? Külliyen gnaha giriyorsun.Derhal tövbe et!"
Çoban,Musa''dan azar işitince kulaklarına kadar kızarmış,utancından yerin dibine geçmiş.Özür üstüne özür dilemiş,bir daha böyle kendi kafasına göre dua etmeyeceğine yeminler etmiş.O gün akşama kadar Musa çabanın tanında durup ona temel duaları ezberletmiş.Sonra "Allah bendenrazı olur,iyi bir iş yaptım" diye düşünüp yoluna devam etmiş.
Ama o gece bir ses işitmiş.Seslenen Rab imiş.
"Ey,Musa, sen bugün ne yaptın? Sen ayırmaya mı geldin buluşturmaya mı? Şu garip çobanı azarladın.Onun Bana ne kadar yakın olduğunu anlayamadın.Ağzından çıkan lafı bilmese de, o çoban inancında samimiydi.Kalbi temiz,niyeti halisti.Biz kelimelere bakmayız.Niyete bakarız..Kelimelere bakacak olsak yer yüzünde insan kalmazdı! Biz çobandan razıydık.Başkasına medih olan söz sana zemdir.Ona bal olan sana zehirdir.Sen işittiklerini inkar ve küfür saydın ama bilsen ki bir kabahati varsa bile,ne tatli kabahattir onunki."
Musa hatasını anlamış.Ertesi gün güneş doğar doğmaz çobanı görmek için tekrar dağa çıkmış.Çoban yine duaya durmuşmuş.Ama dünkü heyecanından,samimiyetnden eser yokmuş artık.Öğrettiği gibi yakarmaya gayret gösterdiğinden,aman yanlış bir laf etmeyeyim diye takılıyor,kekeliyor,terliyormuş.Musa,çobana ettiğinden pişman olup sırtını okşamış ve demiş ki:
"Ey dost,ben hatalıyım,ne olur afet,Bildiğin gibi dua et.Allah''ın nazarında böylesi daha kıymetlidir.
Çoban,Musa''dan bunları işitince hayrete düşmüş ama bir o kadar da rahatlamış.Ne var ki o artık bir üst aşamaya vasıl olmuş olduğundan,masum,inkarına,tatlı günahına dönmeyip,Musa''nın öğrettiği ezbercilik de kalmayıp,tüm bunların ötesine geçmiş.Rabb''ine yakın mutlu mesut,mübarek bir hayat sürmüş.”



Sems gordugu bir ruya uzerine, dunyanin bir yerinde ruhuna es birinin varligini ogrenir ve yola duser. Sonunda ruhdasinin yerini ogrenmistir ama hocasi bu yolun sonunda olum olacagini da soyler Sems’e, gitmesini engellemek icin elinden geleni yapar ama Sems bilir ki;

”Her kisin bir bahari, her baharin bir sonu vardir. Ve su veciz hala gecerlidir: askin oldugu yerde, er ya da gec ayrilik vardir.”


Sems kararlidir gitmeye ve hocasi da bilir ki; ask dusmus bir yurege kimse engel olamaz. Sonunda yolcu ederken Sems’e ipek bir mendil verir ve hocasinin agzindan sunlari duyariz:


” Bak, ipekböceği kozadan çıkarken alın teriyle ördüğü ipeği yırtıp parçalar. Bu yüzden çiftçiler ya ipeği seçerler, ya ipekböceğini. İkisini birden koruyamazlar. Çoğu zaman ipeği kurtarmak için ipekböceğinin canını alırlar. Bir tek ipek mendil için bilir misin yüz ipekböceği can verir?"


Sems gider Mevlana’yi bulur ama ruhdasini bulmus olmanin verdigi mutluluga eristikten sonra oldurulur, cunku dostluklari kiskanilir. Ve kitabin bir yerinde sunu da okuruz;

"Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milad demektir. Şayet 'aşktan önce' ve 'aşktan sonra' aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişsiniz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir! O kadar degismelisin ki, sen sen olmaktan cikmalisin"

Ella 20 yillik evliligi boyunca esinin kendisini aldattigini bilir ama;

“Ne kadar az bilirsen bilmek istediğin şeyleri, o kadar az incelir derin, incinir, kalbin. O kadar az kanarsın. Böyle bakınca aslında cehalet o kadar da kötü bir şey değildi."


Sonunda Ella “ask”i buldugu Aziz'in pesinden gitmeye karar verir ve Aziz’in hastaligindan dolayi birlikte cok zamanlari olmadigini ikisi de biliyordur. Aziz der ki;

“Gordugun gibi sana verebilecegim tek sey su icinde bulundugumuz an! Tabii isin asli, kimse kimseye bundan otesini vaat edemez. Ama bunu hep unuturuz. Gelecege dair planlar duymak isteriz.”


Ve son olarak;

“Sems diyor ki ask butun ayrimlari gecersiz kilarmis.”

Chako