Ahmet Ümit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet Ümit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Ağustos 2010 Cumartesi
İstanbul Hatırası
Kitap adı : İstanbul Hatırası
Yazar adı : Ahmet Ümit
Açıkçası umduğum kadar başarılı bir kitap değildi. Fazlasıyla Dan Brown havasında bence. Onun Vatikan için yaptığını Ahmet Ümit de İstanbul için yapmış.
Baş komiser Nevzat ile yardımcıları Ali ve Zeynep yine karşımıza çıkıyorlar. Bu sefer İstanbul'un tarihine mi, yoksa İstanbul için önemli imparatorlara mı gönderme yaptıkları belli olmayan katiller var.
Arka arkaya işlenen cinayetler ve bir sonraki ölüm için bırakılan ipuçları.
Okurken tekrar tekrar "vay be İstanbul, sen ne güzel şehirmişsin" dedim. İstanbul'un tarihini çok çok güzel bir şekilde anlatmış. Daha önce hiç bir yerde duymadığım, okumadığım bilgiler vardı içinde ama nedense şehir tanıtımındaki başarısını sürükleyici kitap kurgusu konusunda göremedim.
Ama her şeye rağmen okunması tavsiye edilir, okuyup da "vay be İstanbul, sen ne güzel şehirmişsin" demeli.
Chako
22 Haziran 2010 Salı
Patasana
Kitap adı: Patasana
Yazar adı: Ahmet Ümit
"Ahmet Ümit'in tüm kitaplarını okuma" yolunda ilerlerken, favorilerim arasına ekleyeceğim bir kitaba denk geldim; "Patasana".
Ahmet Ümit bu kitabında da "Bir Ses Böler Geceyi" kitabındaki gibi iki ayrı olayı, iki ayrı zamanı bir arada işlemiş. Ve yine çok şaşırtıcı bir sonla bitirmiş.
Bu kitabında sözde Ermeni soykırımı hakkındaki karşıt fikirleri karakterlerinin ağzından yazıya dökmüş. Olaylara iki tarafın bakışlarını insani tabanda işlemiş.
Aynı zamanda son günlerde acı bir şekilde tekrar tekrar gündeme gelen PKK terörüne yer vermiş. Halkı kandırmaları, çocuklarını onlara kaptıran ailelerin acısını anlatmış, o havayı soluyan insanların ruhlarında kalan izleri anlatmış.
Patasana'nın ağzından insanın içindeki vahşet arzusunu, dünyada varoluştan beri süregelen savaşı, aşkı, korkaklığı, vazgeçmeyi okuyoruz.
Ayrıca bu romanda dikkatimi çeken diğer bir ayrıntı da Ahmet Ümit'in betimlemelerdeki başarısı. Yemek yenen sahneler aç karnına okunacak gibi değil. Neredeyse Yaşar Kemal kadar başarılı olduğu kısımlar var. :)
Belki "Kavim" kadar iyi değil ama kesinlikle ikinci sırayı hakeden bir kitap. Çaba harcanarak, araştırma yapılarak yazıldığı belli. Tavsiye ederim.
Chako
6 Haziran 2010 Pazar
KUKLA
Kitap adı: Kukla
Yazar adı: Ahmet Ümit
Ahmet Ümit Türk polisiye-gerilim yazarları içinde bir numara bence. Şimdiye kadar çok sayıda kitabını okudum ve her seferinde "Evet, en iyisi" dedim.
Kitabın arka kapağından da anlaşılacağı üzere Susurluk kazasından sonra ortaya çıkan "Derin Devlet" kavramını güzel bir kurguyla işliyor.
Bir zamanların başarılı ve parlak gazetecisi Adnan Sözmen, işinin tek düzeliğinden sıkılarak, hayatı boşlayıp alkole sığınmasıyla, iş hayatının ardından aile hayatında da kayıplara uğramış. Eşinden ayrıldıktan sonra etliye sütlüye dokunmayan yazılar yazarak, geceleri içip, öğlene kadar uyuyarak, oğlu da dahil kimseyi takmadan bir hayat sürmektedir.
Ta ki işten atıldığı gün, yıllardır görmediği üvey kardeşi karşısına çıkana dek.
Kardeşi Doğan başının belada olduğunu, öldürüleceğini ve ölüme giderken yanında götürebileceği kadar çok kişiyi götürmek istediğini söyler. Bu yüzden gözden düşmüş de olsa gazeteci olan kardeşi Adnan'dan onun hakkında bir haber yaparak, gerçekleri ortaya çıkarmasında yardımcı olmasını ister.Hem üvey kardeş oldukları, hem de 1970li yılların o siyasi ortamında iki farklı görüşte olmalarından dolayı yok denecek kadar zayıf ilişkilerinden dolayı Adnan bu teklife çok şaşırır ve huzurunu bozmak istemediğinden bu fikre sıcak bakmaz, isterse başka bir arkadaşına yönlendirebileceğini söyler. Doğan kardeşinden başka kimseye güvenemeyeceğini söyleyip, ısrar etmeyerek, telefon numarasını verip Adnan'ı kararsızlık için de bırakarak ayrılır.
Doğan'ın ülkücü olduğunu, çeşitli eylem ve faaliyetlerde bulunduğunu bilen Adnan, az da olsa merak etmesine rağmen bu işe bulaşmamaktan mutludur. Ama kardeşinin arabası yanıp içinde bir de ceset bulununca istemese de bu işin içine çekildiğini farkeder. İlk olarak ölen kişinin üvey kardeşi olduğundan cesedi teşhis etmek için onu almaya gelen polisler, ardından da yapacakları haberle gündeme geleceğini düşünen gazeteciler peşine düşer.
Herşeye rağmen uzak durmaya çalışan Adnan, bu konuyla ilgili haber yapmasına yardım ettiği yakın arkadaşı Arif'in öldürülmesi ve aldığı tehdit telefonundan sonra dayanamaz ve Doğan'ın ona bırakmış olduğu ipuçlarını takip etmeye başlar.
Sürekli yeni şeylerle karşılacağınız, her sayfada "acaba"larla dolu olan çok iyi bir roman. Sonuna kadar heyecanla okuyacağınızı düşünüyorum. Bence tek eksik yanı sonunun çok kısa kesilmesi. Herşey yerli yerine oturtulmuş ama okurken tahminler yürüttüğünüz kimi konular hakkında cevaplar bulamayabilirsiniz.
sonuç olarak başta da dediğim gibi bu türün yazarları arasında en iyi olan Ahmet Ümit yine çok güzel bir kitap yazmış, kesinlikle okumaya değer.
Chako
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)