Stieg Larsson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Stieg Larsson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız




Kitap Adı: Arı Kovanına Çomak Sokan Kız

Yazar Adı: Stieg Larsson


Ve Milennium serisinin son kitabı! Çakma Stephen King fotoğrafına rağmen Stieg Larsson'un güzel kitaplar yazdığını düşünüyorum. Kitapların üçü de gayet sürükleyici ve merak uyandıcıydı.

Bu son kitapta İsveç polis teşkilatı ve istahbarat teşkilatının kendi içinde gruplara bölünmüş olması ve Lisbeth'in çocukluğundan itibaren maruz kaldığı haksızlıkları görüyoruz.

Lisbeth ve onun hastanedeyken bile geri duramadığı sanal alem ve bilgisayar konusundaki dehası da bir kez daha karşımıza çıkıyor.

En basit tabiriyle iyilerin kötüleri yenmesiyle biten kitap, çok uzatılmadan tadında bırakılmış bir seriydi.

Tavsiye ederim.


Chako

Ateşle Oynayan Kız



Kitap adı: Ateşle Oynayan Kız

Yazar adı: Stieg Larsson


Ejderha Dövmeli Kız'ın devamı niteliğinde olan bu kitapta, Lisbeth'in geçmişini öğreniyoruz.

İsveç'teki kadın ticaretini araştıran bir gazeteci ve konuyla ilgili tez hazırlayan sevgilisinin yanı sıra onlarla alakasız gibi görünen bir avukatın öldürülmesine ilişkin araştırmalarda Lisbeth'in parmak izine ulaşılması üzerine kurgulanmış kitap.

Avukat Nils E. Bjurman, Lisbeth'in vasisidir ve İsveç'e irtica etmiş olan Rus babasından haberdardır. Kitabı okuyanların göreceği üzere Lisbeth'ten intikam almak için bir sebebi vardır ve babasına ulaşmaya çalışması öldürülmesine sebep olur.

Mikael, Lisbeth'in suçsuz olduğuna inanmaktadır ve konunun peşine düşmekten geri duramaz.
Lisbeth'in düşmanları kadar dostları da vardır ve tabi ki kötü polisler kadar iyi polisler de.

Bu kitap bir öncekine nazaran heyecanlı bir yerde bitiyor, çünkü kitabın sonunda Lisbeth başında bir kurşunla kanepede yatmaktadır.


Chako

Ejderha Dövmeli Kız



Kitap adı : Ejderha Dövmeli Kız

Yazar adı : Stieg Larsson

Serdar Özkan'ın "Kayıp Gül" kitabından ve Canan Tan'dan sonra bestseller diye reklamı yapılan kitapları okumama kararı almıştım ama bir şekilde bu kitabı aldım. Bir cuma akşamı kafam dağılsın diyerek başladığım kitap, büyük bir merak içerisinde okuduğum ve devamını da okuma isteği uyandıran bir klasik oldu benim için. Kısacası uzun zamandır kitap okurken duymadığım merakı bu kitap yeniden yaşattı bana.

Kitabın baş kahramanlarından birisi olan Mikael Blomkvist, Milennium dergisinde çalışan, güvenilirliğini yakın zamanda kaybetmiş bir gazetecidir. Kaybettiği mahkemeden sonra bir süre gözlerden uzak olmak ve aldığı teklifin cazibesi dolayısıyla Henrik Vanger'le bir anlaşma yapar ve Hedeby adasına gidip, yıllardır çözülememiş olan Harriet Vanger olayına dahil olur.

Harriet Vanger 16 yaşındayken ortadan kaybolmuştur ve başına ne geldiği tüm çabalara rağmen bulunamamıştır. Henrik Vanger ise kafayı bu konuya takmış, yaşlı ama zengin amcasıdır.

Mikael'e bu konuda yardım edecek kişi ise daha sonraki kitaplarda karşımıza daha sık çıkacak olan ve kitaba adını veren kişi olan Lisbeth Salander.

Lisbeth ufak tefek oluşu, ilginç dövmeleri ve piercing'leriyle dikkat çekerken, asıl uzmanlık alanı olan bilgisayarlar konusundaki yeteneğini gizlemektedir. Bu ilk kitapta geçmişi hakkında fazla bilgi edinemediğimiz Lisbeth, sorunlu görüntüsünün ardına gizlenen fotografik belleğiyle Mikael'e çok yardımcı olur ve aralarında diğer kitaplarda da göreceğimiz bir arkadaşlık oluşur.

Bayağı sürükleyici ve ilginç bir kitap olmasının yanı sıra İsveç hakkında bayağı bir bilgi edinmemi de sağladı. Tavsiye ederim.


Chako