Kitap adı: Meyhane
Yazar adı: Emile Zola
İlk defa Emile Zola'nın bir kitabını okudum; "Meyhane". Uzun zaman önce aldığım ama bir türlü başlayamadığım bir kitaptı ve başlayınca da bırakamadım.
Gervaise'in Lantier ile olan ilişkisinin bitişiyle başlayan öyküde ilk olarak çalışkan bir kadının, çalışkan bir annenin çabasını görüyoruz. Sevdiği adam tarafından terk edilen kadının, çocuklarından aldığı güçle kendi yağında kavrularak hayatını sürdürme çabası, Coupeau ile tanışması ve evlenmesi ile iyileşerek devam eder. Mutlu ve çalışkan çiftin çabası, dürüstlükleri ve ahlaki zenginlikleri, Coupeau'un geçirdiği kaza ile birlikte yavaş yavaş kaybolur ve ondan sonra bir ailenin çöküşünü görürüz.
Kenar bir semtte yaşayan insanların var olma çabasının, ahlaki çöküş ve tembellik ile nasıl da sekteye uğradığının ve engellenemez düşüşünün öyküsü bu kitap. İnsanların kıskançlıklarının diğerlerine verdiği zararı görüyoruz ve destek olması gereken akrabaların verdikleri zararları. Kan bağının kopartılamayışı, dolayısıyla insanı sarıp sarmalayarak dibe çekmesini görüyoruz.
Dikkatimi çeken konulardan birisi Gervaise'in oğulları ve onların öyküden çıkarılışı. Daha iyi bir yaşam için gönderilen çocukların, alkol ve tembellik batağına saplanan bir anne tarafından unutulmaları. Genel olarak tüm kitaplarda, filmlerde annelerin çocuklarına olan sevgisinin ve bağının öneminden bahsedilir. Bu kitapta bu bağların nasıl zayıflayarak yok olduğunu da görüyoruz. Sonlara doğru unutulan çocuklardan Etienne'in annesine gönderdiği para kadının hayatını kurtarır, ama kadın yine de düştüğü kara delikten çıkmaya çabalamaz.
Kitabın arka kapağında Emile Zola kitabını en iyi şekilde özetlemiş aslında; "Bu eyleme dökülmüş bir ahlak dersidir".
Tavsiye edilir.
Chako