16 Nisan 2011 Cumartesi

Veda


Kitap adı: Veda


Yazar adı: Ayşe Kulin



Ayşe Kulin beğendiğim yazarlardan biridir. Tatil yapmak isteyen, kafa yormak gerektirmeyen kitaplar arayanlar için Meave Binchy gibidir. Hayatınız değişmez ama sıkılmazsınız da.

Ben bu kitabı okumadan önce Ayşe Kulin'in "Umut" adlı kitabını okumuştum ve daha sonra öğrendim ki, "Umut" bu serinin ikinci kitabıymış ve "Veda" ilk kitapmış.

Bu kitapta Osmanlı'nın yıkılış dönemini ve bir vekil ailesinin etkilenen hayatını okuyoruz. İkinci kitapta daha çok Ahmet Reşat'ın kızları ön plandayken, bu kitapta Mehpare ön planda ve de Kemal...

"Az evvel okşayarak düzelttiği ceketi bütün hızıyla duvara çarptı. Hızını alamadı, yere düşen ceketin üzerinde ter ter tepindi. Birden yaşlar boşandı gözlerinden. ceketi yerden aldı, göğsüne bastırdı, yüzünü kalın kumaşa gömerek hıçkırdı.

Mehpare, bu aşkın onu nereye kadar sürükleyeceğini bilmiyordu. Ama Kemal'in peşinde, gidebildiği her yere gitmeye hazırdı."

Bir devlet yıkılır, bir baba evinden ülkesinden ayrılırken, bir başkası ölür. Yeni doğan bebekler de vardır bu tabloda, tesellidir onlar gidenlerin arkasından. Kısacası güzel bir kitaptır "Veda", okunasıdır.

Kitabın en çok beni etkileyen kısımlarından biri de, bir Fransız subayına aşık olan Azra'nın kendi kendine konuşmasından bir bölüm;

"Mehpare, ne talihli kadınsın, bilsen! Hayatın boyunca seveceğin bir hayale sahipsin. O tamamen seninken kaybettin onu. Sırf bu nedenle hep senin olarak kalacak Kemal. Senin yaşadığını, yıprandığını, eskidiğini göremeyecek. Halbuki ben, bir Fransız subayının peşine takılıp, vatanımı ve ailemi geride bırakıp gider de bir gün ihanete uğrarsam... Bir gün terk edilirsem... Yaktığım köprüleri nasıl aşar da geri dönerim? Kime dönerim?"...


Chako

"

Zar Adam


Kitap adı: Zar Adam


Yazar adı: Luke Rhinehart


Düşünüyorum da, eğer kardeşim istemeseydi ben bu kitabı alıp okumazdım. İlginç olabilir diyerek okumaya başladığım bu kitaba bayılmadım ama beğendim.

Psikiyatrist olan Luke, kimi kararlarını vermek zarları kullanmaya başlar. Zamanla hastaları üzerinde de denemeye başladığı bu teknik, insanlar arasında yayılmaya ve tarikat gibi bir oluşum halinin alır.

Ben en çok ilgimi çeken kısmı, 6 farklı karakter özelliği belirleyip, zarla onlardan birini seçmesiydi. zar hangisine "karar verirse" o kişilik özelliklerine bürünüp, o şekilde hareket ediyor.Bu şekilde yapay şizofreni yaratma fikri çok ilgimi çeken ve kitaba daha hevesle devam etmemi sağlayan bir bölümdü.

Ama "kitabı büyük heyecanla okudum" ya da "hem sonuna kadar okumak, hem de hiç bitmesin istiyorum" diyemem.

Güzeldi ama daha güzel de olabilirdi.



Chako

15 Nisan 2011 Cuma

Elif



Kitap adı: Elif


Yazar adı: Paulo Coelho





Çok uzun bir aradan sonra, ki lise yıllarımda okuduğum "Simyacı"dan beri, yeniden bir Paulo Coelho kitabı okudum. Tavsiye üzerine aldığım ve büyük beklentilerim olmadan, güzel olması dileğiyle okuduğum bir kitaptı ve beğendim. Kitabın başlangıcı ben cezbetti ilk olarak;

“Ben göremiyorum, sense her şeyi biliyorsun.
Yine de hayatımı boşa yaşamış olmayacağım
Çünkü yeniden buluşacağımız biliyorum
İlahi bir ebediyette.”
Oscar Wilde

Kitap genel olarak reenkarnasyon üzerine kurulu. Farklı inanışlarda, aynı doğruların olduğu konusu işleniyor. Hayatın monotonluğundan sıkılan yazar, trenle 9288 kilometre yol katederek, içine dönmeye karar verir.

“Sen artık yoksun. Yola çıkıp tekrar şimdiki zamana dönmenin vaktidir.”

Eşini geride bırakır ki, şimdiki zamanın bağlarını koparsın ve eski hayatlarına daha kolay dönebilsin diye.

“ ‘Şu anda yollara düşmemek için bir işaret daha’ diye düşündüm, olayları olduğu gibi değil, işimize geldiği yorumlamaya meyilli olduğumuzu bilerek.”

Hilal, yazarın blogunu takip eden bir hayranıdır ve Rusya'da yaşayan genç bir keman virtüözüdür. Yolculuğa dahil olmak için elinden geleni yapar ve istediğine ulaşır. Trende, yazarla "Elif" te buluştuğunda anlar, yaptığı şeyin doğru olduğunu, yapması gerekeni yaptığını.

“Geleneğin dediğine bakılırsa her birimiz var oluşumuzun gerçek sebebini ölmeden bir saniye önce anlarmışız. Cehennem ya da cennet işte o an doğarmış.

Cehennem o kısacık anda geriye bakıp hayat denen mucizeye anlam katma fırsatını kaçırmış olduğumuzu anlamakmış. Cennet ise o an, ‘Hatalarım oldu fakat hiç korkaklık etmedim. Hayatımı yaşadım, ne yapmam gerekiyorsa yaptım’ diyebilmekmiş.”

Yazar kendi içine yaptığı yolculukta hem Hilal'in hem de tercümanı Yao'nun desteğini alır.Yao yıllar önce ölen karısının kaybını kabul edememiştir ve acısıyla başa çıkma yolları aramaktadır.

“Kelimelerin kötü yanı, kendimizi başkalarına anlatabileceğimiz ve başkalarının söylediklerini anlayabileceğimiz hissi uyandırmalarıdır. Fakat dönüp kaderimizle yüzleştiğimizde yetmediklerini görürüz.”

“Nitekim bir rüyanın peşinden giden bir savaşçıya hayallerinin değil, yapmış olduklarının ilham verebileceğini anlayalı çok oldu.”

“Yolculuk bitmiş, maceranın sonuna gelinmişti. Üç gün içinde hepimiz evlerimize dönmüş olacaktık. Ailelerimizle hasret giderecek, çocuklarımız görecek, birikmiş mektuplarımıza göz atacak, çektiğimiz yüzlerce fotoğrafları gösterecek, trenimiz, geçtiğimiz şehirler, karşımıza çıkan insanlar hakkında hikayeler anlatacaktık.
Hepsini kendi kendimizi bütün bunları yaşadığımıza inandırmak için yapacaktık. Üç gün sonra günlük rutine döndüğümüzde sanki onca yolu tepmemişiz, o kadar uzaklara gitmemişiz gibi gelecekti bize. Elimizde fotoğraflarımız, biletlerimiz olacaktı tabi, yolda topladığımız anılar olacaktı, ama zaman –hayatlarımızın biricik, mutlak, ezeli ve ebedi efendisi olan zaman- bize, “sen bu evden, bu odadan, bu bilgisayarın başından hiç ayrılmadın”, diyecekti.”

Benim fikrim güzel bir kitap olduğu yönünde, reenkarnasyona inanan biri için çok daha fazla anlamı olabilecek bir kitap olduğu kesin. Ama inanmamak hakkında okumayı engellemez.

“Hayatı güzelleştiren de budur: hazinelere ve mucizelere inanmak.”



Chako

15 Ağustos 2010 Pazar

Şahitler Kulübü


Kitap adı: Şahitler Kulübü


Yazar adı: Tami Hoag



Öldürülen bir genç kadın ve "Şahitler Kulübü" kadındaki bir kulübe mensup katil zanlıları.

Polo müsabakalarının düzenlendiği ve zengin insanların yaşadığı bir bölgede genç ve güzel rus seyis Irina öldürülür ve polislerle birlikte, eski polis Elena Estes ve Irina'ya aşık olan acımasız mafya Alexi Kulak da olayın peşine düşer.

"Kaybetme acısını da bilirdim. Giderek unutulmaya yüz tutan bir rüya gibi değil, gözlerimin önünde defalarca tekrarlanan ve her seferinde beynime kazınan kaybetme acısını da çok iyi bilirdim."

Elena, bu süreç içinde kendi geçmişiyle yüz yüze gelir; yalancı şahitlik yapmasını isteyen eski nişanlısı, kariyerini kızından daha önemli gören üvey babası.

"Özel bir şey aramıyordum. Polisken öğrendiğim en önemli şeylerden biri de algılarını daraltarak tek bir şeye odaklanmanın daha donra çok işe yarayabilecek küçük detayları gözden kaçırmaya neden olduğu."

"Dedektif, çok fazla şeyi olan insanlar asla sahip olduklarıyla yetinmiyor."

Çok başarılı bir kitap olduğu söylenemez, okurken ne heyecan ne de sıkıntı veriyor.




Chako

14 Ağustos 2010 Cumartesi

İstanbul Hatırası


Kitap adı : İstanbul Hatırası

Yazar adı : Ahmet Ümit


Açıkçası umduğum kadar başarılı bir kitap değildi. Fazlasıyla Dan Brown havasında bence. Onun Vatikan için yaptığını Ahmet Ümit de İstanbul için yapmış.

Baş komiser Nevzat ile yardımcıları Ali ve Zeynep yine karşımıza çıkıyorlar. Bu sefer İstanbul'un tarihine mi, yoksa İstanbul için önemli imparatorlara mı gönderme yaptıkları belli olmayan katiller var.
Arka arkaya işlenen cinayetler ve bir sonraki ölüm için bırakılan ipuçları.

Okurken tekrar tekrar "vay be İstanbul, sen ne güzel şehirmişsin" dedim. İstanbul'un tarihini çok çok güzel bir şekilde anlatmış. Daha önce hiç bir yerde duymadığım, okumadığım bilgiler vardı içinde ama nedense şehir tanıtımındaki başarısını sürükleyici kitap kurgusu konusunda göremedim.

Ama her şeye rağmen okunması tavsiye edilir, okuyup da "vay be İstanbul, sen ne güzel şehirmişsin" demeli.




Chako

Unutulan Kraliçe


Kitap adı : Unutulan Kraliçe


Yazar adı : Vanora Bennett


Tarihi roman olarak çok başarılı bir kitap ve bence çevirisi de çok güzel yapılmış. Çok kalın bir kitap olmasına rağmen çok çabuk ilerleyip, çabucak bitiyor.

Kitapla ilgili en büyük olumsuzluk arka kapak yazısının çok başarısız olması. Kitabın içeriğini yansıtmada yetersiz. Ayrıca Türkçe'ye çevrilirken kitabın adını neden Unutulan Kraliçe gibi uygunsuz bir şekilde değiştirmişler bilmiyorum. Çok daha iyi bir isim ve kapak yazısı hakeden bir kitaptı bence.

İlk başta da yazdığım gibi dönem çok başarılı bir şekilde anlatılmış. İngiltere ve Fransa arasındaki sorunları, egemenlik savaşlarını, dönen entrikaları güzel bir kurguyla okuyoruz.

Tavsiye edilir.





Chako

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Before the Devil Knows You're Dead-Şeytan Duymadan Önce


İki kardeş anne ve babalarına ait mücevher mağazasını soymaya karar verip işler ters giderse neler olur?

Herşey değişir, hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Zamanda ileri geri giderek izlediğimiz çok başarılı bir film. Bir soygun sahnesiyle başlayan film, soygunun öncesine dair, soygunun sebepleri ve oluşunu anlatırken bir yandan da soygundan sonra yaşananları anlatıyor.

Andy ve Hank farklı sebeplerle paraya ihtiyaç duymaktadırlar ve Andy Hank'e aile işletmelerini soymayı teklif eder. Hem ortamı tanıyorlardır, hem de iş yeri sigortalı olduğu için maddi zarar da olmayacaktır, ama işler yolunda gitmeyince, ailece çok ciddi manevi zarara uğruyorlar.

Güzel bir film ve sıkıcılığa kaçmadan akıcı bir şekilde ilerliyor.

Tavsiye edilir.



OYUNCULAR

Philip Seymour Hoffman ... Andy Hanson

Ethan Hawke ... Hank Hanson

Albert Finney ... Charles Hanson

Marisa Tomei ... Gina Hanson

Aleksa Palladino ... Chris Lasorda


YÖNETMEN

Sidney Lumet


SENARYO

Kelly Masterson





Chako

6 Temmuz 2010 Salı

Dünyadaki En Büyük Satıcı


Kitap Adı: Dünyadaki En Büyük Satıcı
Orjinal Adı: Greatest Salesman In The World
Yazar Adı: Og Mandino

Kişisel gelişim kitaplarının özellikle de bu kitabın hayata bakış açısı ve bize yaşatmaya çalıştığı bakış açısı bana  Cem Yılmaz'ın Yoğa Esprisi ni hatırlatıyor
Sevgi nedir sevgi içimizde... mutluluk nedir içimizde... O kadar para verdik kdv.. Kdv içinde...

Kitap yapılması gerekenleri ortaya sıkıştırmış hikaye tarzı vermeye çalışmış ama başarısız bir deneme olmuş gerçekten ilkokul öğrencisinin seviyesine yakışan bir kurgu anlatım tarzı çekiciliğe sahip..

Kitabın içinde yansıtılmaya çalışılan başarı formülü sadece satış işiyle uğraşanların değil herkese hitap etme amacı daha doğrusu daha çok satış elde etme amacıyla genel içi pekte doldurulmayan davul gibi sesi çok olsun şu kadar sattık bu kadar sattık diyip içi boş ama gürültülü bir kitap ortaya çıkartılmış..

Kitapta başarı satış için on temel üzerinde durulmuş...

1. Her günü yeni bir tohum ekmek yeni bir başlangıç bu gün yeniden güneş doğuyor yeniden dünya kuruluyor diyerek insanın üstünden ölü toprağını almak veya üzerindeki tozları temizleyip parlatmak amacıyla cümleler yapmacık geliyor arkası doldurulmadığından bu hissi verdiği düşüncesindeyim..

Evet dostum başarabilirsin kaşı açıldı haydi evet evet işte bu

2. Herşeyi herkesi sevin düşmanınızı bile...

3. Sabır et.

Sabreden derviş
Rabbini görmüş
Hey oğlum memiş
Sabır et

4. İnsan dünyadaki en büyük mucizedir.

5. Bu günü hayatımın son günü gibi dolu dolu yaşamalıyım.

6. Duygularımı tersi duygularla körertip duygularıma hakim olmayılım.
hüzünlü isen şarkı söylemek gibi örnekler verilmiş.

7. Gülmek

8. Değerini arttırmak
İşletme en çok karşımıza çıkan şeyi hatırlatıyor...

İşletmenin amacı kar elde etmekten önde işletmenin değerini arttırmaktır.
Kendi değerini arttıracak yatırımlara yönelmeli insanda.

9.Harakete geçmek

Ateş böceğinin kanatlarını çırptığı anda ve hareketli olduğu anda sadece çevresini aydınlattığı unutulmamalıdır.

10. Dua...

Eşşegini sağlam kazığa bağla ve sonra dua et diyor.. özetle.

kitabın geneli 20 sayfa içinde geçen bu 10 konudan geçiyor..

Kitabın etiket değeri 14 lira internetten veya indirimle kitapçıdan 12 liraya kadar alabilirsiniz birazda pazarlıkla 10 liraya benim gibi sizde alabilirsiniz ama artık almanızı tavsiye etmem burda yazanlar sizin için yeterlidir..

edit : yazım hataları ilerleyen süreçte düzeltilecektir.

Miracle

Mavi Defter


Kitap adı : Mavi defter


Yazar adı : James A. Levine


Kitap Hindistan'ın bir köyünde doğup, daha sonra şehre getirilen Batuk'un anılarını yazdığı bir defterden oluşuyor. 9 yaşındayken seks kölesi olarak satılan minik kız, 15 yaşına geldiğinde tesadüfen bir kalem bulur ve içinden gelenleri yazarak kendini avutmaya başlar.

Küçücük yaşında başına gelenleri anlayamayışı,yaşadıklarını kabulleniş şekli ve yaptığı masumca çıkarımlar gerçekten insanın içini sızlatıyor.

Kitap yorumu bir kenara, bu kitapta anlatılan olayların Hindistan'da çok sıradan ve normal olması daha da üzücü.





Chako

4 Temmuz 2010 Pazar

The Bounty Hunter - Ödül Avcısı




Her zamanki gibi yine eğlenceli bir Jennifer Aniston filmi.

1 saat 50 dakika süren film, her anı koşturma içinde geçen 4-5 saat gibi bir süreyi anlatıyor.

Milo Boyd kumara düşkünlüğü yüzünden işini kaybetmiş ve ödül avcısı olmuş bir eski polistir.

Eski eşi Nicole Hurley ise kariyerine düşkün bir gazeteci.

Birbirine aşık olan çift zamanla artan geçimsizlik yüzünden ayrılır ve bizim izlediğimiz kısım, ödül avcısı olan Milo'nun Nicole'un peşine düşmesiyle başlar.

Sıkılmadan izleyeceğiniz bir fil arıyorsanız tavsiye edilir.

OYUNCULAR

Gerard Butler ... Milo Boyd

Jennifer Aniston ... Nicole Hurley

YÖNETMEN

Andy Tennant

SENARYO

Sarah Thorp




Chako